- çalkalama
- is.
Çalkalamak işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çalkalayabilmek — i Çalkalama imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalkalayış — is. Çalkalama işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gargara — is. 1) Su veya ilaçlı sıvı ile ağız veya yutağı başı arkaya atıp solukla da sıvının yutulmasını engelleyerek çalkalama işi 2) Bu maksatla kullanılan ilaçlı sıvı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gargara yapmak gargaraya getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
GARGARA — Suyu, içilen ilâcı veya başka bir sıvıyı, boğazda oynatıp çalkalama. * Tavuk ve güvercinin ötmesi. * Can boğaza gelip tereddüt etmek. * Çömleğin kaynayıp fıkırdaması. * Çoban koyuna haykırıp çağırması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEMAZMUZ — (Mazmaza. C.) Mazmaza yapma. Ağzını su ile çalkalama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İRTİCAF — (Recfe. den) Sarsma, sarsıntı, çalkalama. Tahrik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük