çalkalamak

çalkalamak
-i
1) Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak

Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!

- A. İlhan
2) nsz İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak

Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum.

- Y. Z. Ortaç
3) Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek

Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak.

4) Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
5) nsz Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak

Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu.

- O. C. Kaygılı
6) Kuluçka yumurtalarını çevirmek
7) Sağlığının bozulmasına yol açmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • göbek çalkamak (veya çalkalamak) — göbeğini sağa sola hareket ettirerek oynamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıbıldatmak — çalkalamak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • cumbuldatmak — i Bir sıvıyı kabın içinde çalkalamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalkalama — is. Çalkalamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalkamak — 1) Çalkalamak Dişim ağrıyor, rakı ile ağzımı çalkadım. Ö. Seyfettin 2) nsz Tahıl elemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gargara yapmak — bir sıvı ile ağzı veya boğazı çalkalamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yayık yaymak — sütün ayranını ve yağını ayırmak için yayığı çalkalamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mazmaza — (A.) [ ﻪﻀﻤﻀﻡ ] gargara. ♦ mazmaza yapmak gargara yapmak, ağızda su çalkalamak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MAZMAZA — Gusül veya abdest alırken, elleri yıkadıktan sonra üç kere ağız dolusu su alıp ağızda çalkalamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çırpmak — sallamak,çalkalamak …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”