camaşır — is. <fars.> Alt paltarı, köynəktuman, dəyişək. <Çingiz:> Qəmər, cəld çamadanı içəridən gətir, kitabları qoy, camaşırlarımı gətir. S. S. A.. <Ev xanımı:> Qulluqçu camaşır dalınca getmişdir. T. Ş. S … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çamaşır ertesi olmak — çamaşır yıkamaktan aşırı yorulup hasta olmak Kaynanam da yıkar ama iki gün de çamaşır ertesi olur yatar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır makinesi — is. Çamaşır yıkamaya yarayan araç Yedi yüz liralık çamaşır makinesini dörtte bir eksiğine mal etmişsin. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır azgını — sf. Çok yıkanmaktan dolayı hırpalanmış, eskimiş, örselenmiş Çamaşır azgını önlüğü, iki üç yerinden yamalı. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır dolabı — is. Çamaşır saklamada kullanılan çekmeceli dolap … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır ipi — is. Kurutmak için üzerine çamaşır asılan ip veya tel … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır kazanı — is. İçinde çamaşır kaynatılan kazan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır leğeni — is. İçinde çamaşır yıkanan, metal veya plastikten yapılmış geniş kap … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır sabunu — is. Çamaşır yıkama işinde kullanılan sabun … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır deterjanı — is. Çamaşırların temizlenmesini sağlayan kimyasal bileşim … Çağatay Osmanlı Sözlük