- çarpışma
- is.
1) Çarpışmak işi, müsademe, sadme2) ask. Öncülerin veya küçük birliklerin yaptıkları küçük savaşma
Bu, iki cephe arasında ilk çarpışmadır.
- Y. Z. Ortaç
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu, iki cephe arasında ilk çarpışmadır.
- Y. Z. OrtaçÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çarpışma — 1. «Çarpışmaq»dan f. is. 2. Vuruşma, toqquşma, döyüş, savaş. Körpünü ortaya qədər gələn düşmənlərin önündə Əmrah da at belində qılıncla çarpışırdı. İ. Ş.. Bu yerlə çarpışan, göylə əlləşən; Dostdan, aşinadan necə əl çəkim? M. Müş … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çarpışılmak — Çarpışma işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüfek patlamaksızın — çarpışma olmaksızın … Çağatay Osmanlı Sözlük
MASRA' — Çarpışma, ölme. * Güreş meydanı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA'REKE — Muhârebe meydanı, çarpışma yeri. * Çarpışma. Kıtal. Cenk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bırakışmak — i Savaşma, çarpışma vb. durumları karşılıklı bırakmak, ateşkes yapmak, mütareke yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cenk — is., gi, Far. ceng 1) Kahramanca mücadele, çarpışma, savaş Kale burçlarında cenge çağrı davulları vuruldu. N. Araz 2) mec. Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme Her dakikam bir ayrı cenk ile geçiyor. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpışabilmek — nsz, le Çarpışma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpıştırmak — i, le Çarpışma işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
harekât — is., ç., esk., Ar. ḥarekāt 1) Davranışlar, işler 2) ask. Belli bir amaç gözetilerek bir askerî birliğe yaptırılan manevra, çarpışma, çevirme, kovalama vb. işler İzmir harekâtı on beş gün içinde amacına varmış bulunuyordu. Birleşik Sözler amfibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük