toslaşmak — çarpışmak … Beypazari ağzindan sözcükler
çalpaşmak — çarpışmak, mücadele etmek; sertle şmek; bir şey kötüleşip pisleşmek II, 207 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
salımlaşmak — çarpışmak ve saldıri{mak II, 258 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tokışmak — çarpışmak, harp etmek, I, 359; II, 103; III, 183bkz: toku şmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çarpışıvermek — nsz, le Ansızın çarpışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpışma — is. 1) Çarpışmak işi, müsademe, sadme 2) ask. Öncülerin veya küçük birliklerin yaptıkları küçük savaşma Bu, iki cephe arasında ilk çarpışmadır. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
savaşmak — nsz, le, ask. 1) Ordu ölçüsünde iki silahlı kuvvet karşı karşıya gelip çarpışmak, vuruşmak, muharebe etmek 2) mec. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla mücadeleye girişmek Azmi yi bizimle beraber gelmeye pek güçlükle razı edebilmişizdir … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokuşmak — nsz, le 1) İki şey birbirine çarpmak, çarpışmak 2) Kafa kafaya vuruşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vuruşmak — nsz, le 1) Birbirini vurmak, dövüşmek 2) Savaşmak, çarpışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tesâdüm — (A.) [ مدﺎﺼﺕ ] çarpışma, tokuşma. ♦ tesâdüm etmek çarpışmak, tokuşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü