- çarptırmak
- -i
1) Çarpma işini yaptırmak veya çarpmasına yol açmak
Yüreğini çarptıran bir merakla ihtiyara yaklaştı.
- P. Safa2) -i, -e Yankesiciye kaptırmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yüreğini çarptıran bir merakla ihtiyara yaklaştı.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
cezaya çarptırmak — cezalandırmak Seni yalana tövbe ettirecek bir cezaya çarptırmalıyım. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarptırma — is. Çarptırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazıklamak — i 1) Bir tarla veya arsanın sınırını belirtmek için kazık çakmak 2) tkz. Bir malı, bir kimseye değerinden çok pahalıya satmak, alışverişte aldatmak 3) esk. Kazık cezasına çarptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırmızı kart göstermek — sp. 1) oyundan çıkarma cezasına çarptırmak 2) mec. ciddi bir biçimde uyarmak 3) mec. dışlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük