- çekik
- sf., -ği
1) Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
Çekik göz. Çekik kaş.
2) İçeriye doğru kaçmış, batıkZayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var.
- P. SafaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çekik göz. Çekik kaş.
Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çekik — nokta II, 149, 181, 287bkz: çikik küçük çocuk çükü II, 287bkz: çübek serçeye benzer alacalı bir kuş ki siyah kayalıklarda bulunur II, 287 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çekik gözlü — sf. Gözleri şakaklara doğru gerilmiş olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bali — This article is about the Indonesian island. For other uses, see Bali (disambiguation). Bali Province … Wikipedia
Histoire de Bali — Airlangga, roi de Java et Bali au XIe siècle … Wikipédia en Français
çekikçe — sf. Çekiğe yakın, biraz çekik … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekiklik — is., ği Çekik olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
deve döşlü — sf. Karnı içeriye çekik (at) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlü — sf. 1) Gözü olan 2) Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan İri gözlü. Yeşil gözlü. 3) Bölmesi veya gözleri olan Bu masa üç gözlüdür. 4) Deliği olan Sık gözlü kalbur. Birleşik Sözler açgözlü ahu gözlü ak gözlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüzünsüzlük — is., ğü Hüzünsüz olma durumu Annemin bütün çizgileri aşağı çekik yüzünde bile âdeta bir hüzünsüzlük var. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
tazı — is., hay. b., Far. tāzī Genellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir köpek türü (Canis familiaris grajus hibernicus) Tazının burnu iki kilometre ötedeki bıldırcın kokusunu duyabilir. H. Taner Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük