- çekiştirme
- is.
Çekiştirmek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çekiştirebilmek — i Çekiştirme imkânı veya olanağı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekiştirilmek — nsz Çekiştirme işine konu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekiştiriş — is. Çekiştirme işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fitnelik — is., ği Karıştırma, çekiştirme, ara bozma Nadide Hanım, onun bir fitneliği yüzünden altı ay Feridun Bey le dargın durmuştu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıybet — is., Ar. ġiybet Çekiştirme, yerme, kötüleme, kov Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gıybet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kov — 1. is., hlk. Sivrisinek vb. hayvanların ısırmasından korunmak için vücuda sürülen özel sıvı 2. is., hlk. Yerip çekiştirme, gıybet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kov etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıybet — (A.) [ ﺖﺒﻴﻏ ] 1. çekiştirme. 2. bulunmama, yokluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
siâyet — (A.) [ ﺖیﺎﻌﺱ ] çekiştirme, dedikodu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DİL — t. Lisan, zeban. * Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu. * İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat. * Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları. * Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KADH — Zemmetme, çekiştirme. Bir kimsenin ayıb ve kusurlarını söyleyerek gıybet etme. * Men etmek, engel olmak. * Çakmak taşını çakmak. * Bir kimsenin işine halel vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük