- çekmek
- -i, -e, -er
1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı.
- R. N. Güntekin2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak3) Germekİpi çekmek.
4) İçine almak, emmek5) Bir yerden başka bir yere taşımakEkini tarladan çekmek.
6) Bir amaçla ortadan kaldırmakPiyasadaki parayı çekmek.
7) Solukla içine almakBeş defa yutkunup üç defa burnunu çektikten sonra anlattı.
- B. R. Eyuboğlu8) Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmakElindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi.
- T. Buğra9) Atmak, vurmakDayak çekmek. Şut çekmek.
10) Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak11) Güç durumlara dayanmak, katlanmakYalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum.
- P. Safa12) -i Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altında bulunmakOnun bütün masraflarını ben çekiyorum.
Senin yüzünden bir hâl olursa azabını ömrün boyunca çekersin, ağabey...
- H. Taner13) Tartıda ağırlığı olmakTartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi.
- P. Safa14) DöşemekKablo çekmek.
15) Herhangi bir engel kurmakDerenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş.
- R. H. Karay16) Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almakBirisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim, diye bekleşiyorlar.
- S. F. Abasıyanık17) İmbik yardımı ile elde etmekİspirto çekmek. Gül yağı çekmek.
18) Çizgi durumunda uzatmakKirpiğine sürme çek / Kına yak parmağına.
- F. N. Çamlıbel19) Aynısını yazmak veya çizmekYazıyı temize çekmek. Kopya çekmek.
20) Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamakBardak çekmek.
21) Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak22) Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmekFotoğraf çekmek. Film çekmek.
23) Taşıma gücü olmakBu araba 500 kilodan çok yük çekmez.
24) ÖğütmekKahve çekmek.
25) Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak26) Dikkat, ilgi vb.ni üzerine toplamakBu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker.
- R. H. Karay27) Hoşa gitmek, sarmak28) Kaçan ilmeği örmekÇorap çekmek.
29) Masrafını karşılamak, ikramda bulunmakBeni lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti.
- H. E. Adıvar30) Bir duyguyu içinde yaşatmakOna yanıyorum, onun hasretini çekiyorum.
- R. H. Karay31) Yürütmek, sürmekAheste çek kürekleri mehtap uyanmasın.
- Y. K. Beyatlı32) -e Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemekYeğeninin ona çeken tek yanı yoktur.
- T. Buğra33) Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmakSorguya çekmek.
34) -i, -e Herhangi bir anlama almakBak, sözümü nereye çekti!
35) -i, -e Örtmek, giymekYorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz.
- R. H. Karay36) -i, -e Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek37) Yol, ay sürmekSevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur.
- B. Felek38) nsz Daralıp kısalmakKumaşı yıkayınca çekti.
39) SöylemekBir nutuk çekmeye başlarken birdenbire yutkunmuş susmuştu.
- Y. K. Beyatlı40) AsmakAçıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik.
- Halikarnas Balıkçısı41) Boya, badana vb. sürmek42) YollamakÇektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi?
- A. İlhan43) Bir şeyi emip dışarıya çıkarmakTulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor.
44) Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek45) fiz. Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı46) argo İçki içmekÇok kimse rakısını bağında çekiyordu.
- F. R. AtayBirleşik Sözler- çekçek- çekyat- nemçeker- topçeker- yükçekerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <<çek! (veya çek arabanı!)}}
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.