- çerçeveli
- sf.
Çerçeve geçirilmiş veya çerçeve içine alınmış olan
Çerçeveli, çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masasının üstüne serdi.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çerçeveli, çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masasının üstüne serdi.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
komodin — is., Fr. commodine Karyolanın yanı başına konulan üstü masa biçimindeki küçük dolap, komot Niye bu çerçeveli resim komodinin üstünde değil, çekmecenin içinde duruyor? A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
paravan — is., Fr. paravent 1) Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) sf., mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sermek — i, e, er 1) Kurutmak için asmak Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. O. Rifat 2) Göstermek amacıyla asmak veya yaymak Çeyiz sermek. 3) Düz bir yere yaymak Üzüm sermek. Bulgur sermek. 4) Açarak yaymak veya döşemek Çerçeveli çerçevesiz bir sürü… … Çağatay Osmanlı Sözlük