çeşitli

çeşitli
sf.
Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi

Boğaziçi'nin çeşitli yerlerine dair fikirlerini söyledi.

- R. H. Karay
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • MÜYUL-Ü MÜTEŞA'İBE — Çeşitli şubeleri olan meyiller. Çeşitli arzular, meyiller …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hey gidi (hey) — çeşitli duyguları pekiştiren veya özlem ve acınma bildiren bir söz Hey gidi gençlik hey! Unutulmaz günlerdi onlar, Yenikapı ya, meyhanelere indik mi şöyle bir. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taktik vermek — çeşitli sorunlarda sonuca ulaşmak için yol ve yöntem göstermek Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • barikat yapmak — çeşitli araçlarla bir engel oluşturmak Masaları, sıraları üst üste yığıp barikat yapmışlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geç olsun da güç olmasın — çeşitli engeller yüzünden gerçekleşemeyen işlerde avunmak için söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilan vermek — çeşitli basın yayın organlarıyla bir durumu duyurmak, açıklamak Dün, bütün akşam gazetelerine ilan verdim. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • her boyaya girip çıkmak — çeşitli işlerde kısa süre de olsa çalışmış olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şunu bunu — çeşitli nesneleri Bonmarşe de biz şunu bunu almakla meşgulken yanımızdan geçti. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ECNÂS-I MUHTELİFE — Çeşitli, türlü cinsler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ELSİNE-İ MUHTELİFE — Çeşitli ve birbirinden farklı diller …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”