- çevre
- is.
1) Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır.
- O. Rifat2) Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortamHer girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi.
- H. Taner3) Sırma işlemeli mendilGeçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti.
- M. Yesari4) mec. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhitSiyasi çevreler. Sanat çevresi.
5) mec. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhitBabanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir.
- H. Taner6) dbl. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst7) mat. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi8) top. b. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğüBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.