- çırpınma
- is.
Çırpınmak işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çırpınma — «Çırpınmaq»dan f. sif … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çırpınış — is. 1. Çırpınma işi, çırpınma. Nədir o istəkli, o heyran baxış? Nə dadlı cik cik, nə gözəl çırpınış! A. S.. 2. məc. Çalışıb çapalama. <Kərimxana> elə gəlirdi ki, bəşər tarixində qəhrəmanları yetirən ancaq bir məqsədə olan meyil, . . bir… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çırpınabilmek — nsz Çırpınma olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpınış — is. Çırpınma işi veya biçimi O, şimdi herkes uyurken gündüzki yorgunluklarının, çırpınışlarının beyhudeliğini anlamıştı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpıntı — is. 1) Çırpınma 2) Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması 3) tıp Ruhsal gerginliğin dışa vurması, ajitasyon 4) tıp Aşırı uykusuzluk, titreme, silkinme durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
histeri — is., tıp, Fr. hystérie Duyu bozuklukları, türlü ruh karışıklıkları, çırpınma, kasılmalar ve bazen inmelerle kendini gösteren bir sinir bozukluğu, isteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilaç — is., cı, esk., Ar. iḫtilāc Çırpınma Bütün zehirlenen köpeklerde görülen ihtilaçlarla kıvranmaya, çırpınmaya başlamıştı. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtilaç etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuduz — is., tıp 1) Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık 2) sf. Bu hastalığa yakalanmış Ama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havale gelmek — 1) postane veya banka yoluyla para gelmek 2) gebe ve çocuklara çoğu zaman bayılma, yüksek ateşle beraber çırpınma krizleri gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilâc — (A.) [ جﻼﺘﺧا ] 1. çırpınma. 2. seğirme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü