çırpınmak

çırpınmak
nsz
1) Acı ile debelenmek

Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık.

- O. V. Kanık
2) Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek
3) Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak

Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir gün sırtlayıp beni götürdüler.

- B. R. Eyuboğlu
4) mec. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak

Beğeniyor musun şu yaptıklarını, ne olacak şimdi, ne yapacağız, diye çırpınıyordu.

- O. C. Kaygılı
5) mec. Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak

Bir hizmetinizde bulunabilmek, işinizde size yardım etmek, size yararlı olmak için çırpınacak, elinden geleni yapacaktır.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • kuş gibi çırpınmak — çaresizlik içinde telaşlı davranmak Sokağa çıkmak, çocukların arasına karışmak için pencerede, kafeste kuş gibi çırpınırım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtilaç etmek — çırpınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • debelenmek — nsz 1) Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak Polisler bu arada, kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi nin ceplerini arıyorlardı. T. Buğra 2) Çırpınmak, tepinmek, kımıldamak Gözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çarpınmak — nsz Çırpınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çır çır — zf. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda çok üzüntü ve telaş içinde olmak anlamındaki çır çır çırpınmak deyiminde geçen bir söz Başka zaman olsa çır çır çırpınırdım, deli çıkardım, her yanımı ateşler basardı. T. Dursun K …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çırpınıvermek — nsz Ansızın çırpınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çırpınma — is. Çırpınmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dövünmek — nsz 1) Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu. A. Gündüz 2) mec. Çok üzülmek Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum. N. Ataç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuş — is., hay. b. Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kuş bakışı kuşbaşı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yolunmak — nsz 1) Yolma işi yapılmak, çekilip koparılmak Kaşları tıraş edilmiş yahut yolunmuş, yerine hilal kaşlar kalemle çekilmiş. M. Ş. Esendal 2) mec. Çok kederlenerek çırpınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”