- akıbet
- is., Ar. ˁāḳibet
1) Bir iş veya durumun sonu, sonuç
Sen akıbetini pek hak etmemişe benziyorsun.
- R. N. Güntekin2) zf. Sonunda, önünde sonundaAkıbet, iş düzelecek.
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sen akıbetini pek hak etmemişe benziyorsun.
- R. N. GüntekinAkıbet, iş düzelecek.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
akıbet — (A.) [ ﺖﺒﻗﺎﻋ ] son … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ÂKİBET-BİN — f. İleri görüşlü. Sonunu evvelden gören … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂKİBET-BİNÎ — f. Tedbirlilik, neticeyi önceden görüp düşünme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂKİBET-ENDİŞ — f. Geleceği için endişe eden. İstikbâlini düşünen. Akibetini düşünen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂKİBET-ÜL EMR — Bir işin neticesi, sonu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂKİBET-ÜL ÂKİBE — Akibetin âkibeti. * Neticenin sonu. * Ahiret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kurdun oğlu akıbet kurt olur — kişi sonunda kendi karakterini, aslını, düşüncesini atalarına benzer biçimde ortaya koyar anlamında kullanılan bir söz Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜSN-Ü ÂKİBET — İyi netice … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LÂM-UL ÂKIBET — Neticeyi, âkibeti bildiren lâm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AVAKIB — (Akibet. C.) Encamlar. Akibetler. Sonlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük