- dağlık
- sf., -ğı
Birçok dağın bulunduğu, dağlarla kaplı (bölge)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dağsalı — dağlık köy topluluğu … Beypazari ağzindan sözcükler
Folkspraak — Saltar a navegación, búsqueda Folkspraak es una lengua auxiliar propuesta en 1995 basada en las lenguas germánicas. Ejemplo Folksprak er en planed sprak entworpen fur make maglik de communication twisch sprekern fan de ferschillend nytidlik… … Wikipedia Español
CEBELİSTAN — f. Dağlık, dağlık yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUHİSTAN — f. Dağlık bölge, dağlık yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Iotape — (griechisch: Ἰοτάπη, heute Aydap İskelesi) war eine antike Stadt im Rauen Kilikien (Kilikia Tracheia) an der Südküste Kleinasiens, 35 km östlich von Alanya, 9 km westlich von Selinus, dem heutigen Gazipaşa in der Türkei. Gegründet wurde sie,… … Deutsch Wikipedia
akbaba — is., hay. b. 1) Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus) 2) sf., mec. İhtiyar 3) sf., mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakı — is., coğ. 1) Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu Bu dağın bakısı güneye doğrudur. 2) Denetleme 3) hlk. Fal … Çağatay Osmanlı Sözlük
birikinti konisi — is., coğ. Dağlık bölgelerden, yamaçlardan suların getirdiği kum veya taş parçalarının bir düzlükte oluşturduğu yelpaze biçimindeki yığın … Çağatay Osmanlı Sözlük
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ çayırı — is., bit. b. Dağlık bölgelerde derin ve rutubetli toprağa sahip alanlarda gelişen doğal çayır … Çağatay Osmanlı Sözlük