- debelenmek
- nsz
1) Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak
Polisler bu arada, kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı.
- T. Buğra2) Çırpınmak, tepinmek, kımıldamakGözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir kaplumbağaya ilişti.
- H. Taner3) mec. Boşuna uğraşıp durmakŞu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu.
- K. Tahir
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.