defetmek

defetmek
nsz, -der, Ar. defˁ + T. etmek
1) Kovmak

Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim.

- A. Gündüz
2) -i Savmak, savuşturmak

Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler.

- F. R. Atay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • han kapısından teğelti atmak — defetmek, kovmak Bir adamı hiç sormadan, etmeden böyle han kapısından teğelti atar gibi kolundan tutup fırlatınca içinde bir üzüntü kalır. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KEDA' — Defetmek, kovmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SE'SE' — Defetmek, kovmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • def — is., Ar. defˁ Savma Birleşik Sözler defetmek defihacet defolmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller defibela kabilinden defigam etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • defedivermek — i Çabucak defetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • defetme — is. Defetmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deflemek — i, tkz. Defetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haydamak — i, hlk. 1) Çifte koşulan hayvanı sürmek, dehlemek 2) argo Kovmak, defetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kovmak — i, ar 1) Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek Fethi Bey çalgıları kovdu, davul zurna istedi. M. Ş. Esendal 2) Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak 3) İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak 4) Varlığına …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • savmak — i, den, ar 1) İstenmeyen birini yanından uzaklaştırmak Böylece Arif Ağayı başımızdan savar ve sizinle bir mehtap gezintisi yaparız. R. N. Güntekin 2) i Sıkıcı bir durumu geçirmek, atlatmak, savuşturmak, defetmek Kendini unutturmak ve bu ziyareti… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”