- delik deşik
- sf., -ği
Her yanı deliklerle doluAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik olmak — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik oluşmak ... düşman süngüleriyle delik deşik olmaktansa tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekmeyi düşünüyordu. N. Cumalı 2) bir şeyin her yanı delinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik aramak — her yerde aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik — is., ği 1) Dar, küçük açıklık İğne deliği. Burun deliği. 2) Dar, küçük çukur Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. S. F. Abasıyanık 3) Küçük hayvan yuvası Fare deliği. 4) sf. Delinmiş olan Hangi evden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
deşik — sf., ği 1) Deşilmiş olan 2) is. Deşilmiş yer Birleşik Sözler delik deşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalbura çevirmek — delik deşik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefekiye dönmek — delik deşik olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalbura dönmek — delik deşik olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiçek bozuğu — sf. Çiçek hastalığından yüzü delik deşik olmuş, çopur ... kısa boylu, tombul, hafif çiçek bozuğu yüzlü, sevimli bir işçi kadın yanıma sokuldu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kakalamak — 1. i 1) Kakmak Kakalamaktan parmak uçları delik deşik terzi çırakları, kalfalar... A. İlhan 2) Sürekli çekiştirmek, itmek, kakıp durmak 3) mec. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak 2. nsz Kaka yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük