- derinlik
- is., -ği
1) Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı2) fiz. Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu3) Bulunulan yere göre uzakta olan yer
Ormanın derinliklerinden bir ses geldi.
4) mec. Özüne inerek ayrıntılı bir biçimde kavramaBen şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım.
- S. İleri5) mec. Varlığın içi, özüTa yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi.
- Y. K. Karaosmanoğlu6) mec. Varlığı ortaya çıkarılamamış, kanıtlanamamış şeyTarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...
7) ask. Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklıkBeş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş.
- A. Gündüz8) ekon., tic. Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesiBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.