- dertlenmek
- nsz
Üzüntüye kapılmak, dertli duruma gelmek, kaygılanmak
Dertlenmenin henüz vakti değildir sanıyorum.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Dertlenmenin henüz vakti değildir sanıyorum.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dertlenme — is. Dertlenmek durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
göynümek — nsz, hlk. 1) Dertlenmek, üzülmek, içlenmek 2) Ham meyve olgunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
biber gibi yanmak — 1) deri, göz vb. çok acımak 2) çok üzülmek, dertlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağrını ezmek — üzülmek, dertlenmek Kışlanın uğrunda bir ufak mezar / Anama söylemen bağrını ezer. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği boğazına tıkanmak — sıkılmak, üzülmek, dertlenmek Yüreğim boğazıma tıkanmış bir hâlde, bu basit, bu aşağılık konuşmaları dinliyorum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği göz göz olmak — dert, acı ve sıkıntıdan içi kabarmak, aşırı dertlenmek Göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük