akraba

akraba
is., ç., huk., Ar. aḳribā
1) Kan veya evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler, hısım

Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler.

- Y. K. Beyatlı
2) Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler

Akraba diller.

3) mec. Biri, diğerinin doğurduğu sonuç veya olgular

Zulüm zorbalıkla akrabadır.

Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • akrabâ — (A.) [ ءﺎﺑﺮﻗا ] akraba, yakınlar …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • akraba çıkmak — konuştuktan sonra akraba olduklarını anlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AKRABA — Aralarında soyca, nesebce yakınlık olanlar. Yakınlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • akraba diller — is., ç., dbl. Aynı ana dilden gelen diller İngilizce ile Fransızca gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akraba olmak — evlilik yoluyla yakınlık kurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hısım akraba — is. Yakın ve uzak bütün akrabalar Hısım akraba bir mahallede toplandılar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzak akraba — is. Yakınlığı, ilgi derecesi az olan akraba Uzak akrabamdan bir köylü gelip beni aldı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakın akraba — is. Birinci derecede yakınlığı olan akraba …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gağaz — akraba …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • hısım — akraba …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”