acayip

acayip
sf., -bi, Ar. ˁacāˀib
1) Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı

Dişlerinin arasından ıslık gibi acayip sesler çıkarmaya başladılar.

- R. N. Güntekin
2) ünl. Şaşma anlatan bir söz

Acayip!

Öyle dedi ha?

Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • acayip olmak — yadırganacak bir duruma gelmek Dünya değişti, insanlar bir acayip oldular …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • homhoş — acayip …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • tecirip — acayip …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • deli saraylı gibi — acayip biçimde giyinen, takıp takıştıran (kimse) Teğmenin, teyzem dediği, altmışlık, altmış beşlik, suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı gibi bir kadıncağızmış. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EL-ACEB — Acayip, Şaşılacak şey. Tuhaf şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • höbülü — acayip giyinmiş …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • alelacayip — sf., bi, Ar. ˁalā l ˁacāˀib Acayip üstü, çok acayip, bambaşka O zaman köprü böyle değildi, alelacayip bir iskeleydi. A. Rasim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • abus — sf., esk., Ar. ˁabūs 1) Somurtkan (kimse) 2) Çatık, asık (yüz) Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. Ö. Seyfettin 3) Garip, acayip Genç, esmer kız tahayyül ediyor, zihninde müphem hayallere karışan abus… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acayiplik — is., ği Acayip olma durumu, yabansılık, gariplik, tuhaflık Burada bir acayiplik hissediyorum. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • antika — is., İt. antico 1) Tarihsel değeri olan eski eşya Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. H. R. Gürpınar 2) Eski çağlardan kalma eser 3) Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”