- dış satım
- is., ekon.
İhracat
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
satım — is., tic. Satış O Kimdi adlı polisiye bir sevda romanı yayımladı. O Kimdi yi de satımda bulamazsın. S. İleri Birleşik Sözler alım satım dış satım spot satım … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihracat — is., ekon., Ar. iḫrācāt Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması, dış satım İhracatın artmayışına üzülüyorsunuz, durmayın üzerinde... Ç. Altan Birleşik Sözler hayalî ihracat … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihraç — çıkarma; dışarıya mal satma; dış satım … Hukuk Sözlüğü
alım — is. 1) Alma işi 2) Kurum, çalım, gurur 3) mec. Çekicilik O ne eda, o ne alım, o ne çalım. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler alım çalım alım satım dış alım ön alım spot alım … Çağatay Osmanlı Sözlük
pazar — is., Far. bāzār 1) Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer Perşembe pazarı. Salı pazarı. 2) Belli bir şeyin satıldığı yer Balık pazarı. 3) Alım satım, alışveriş Allah hayırlı pazar versin. 4) Haftanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
satımcı — is. Satım işini yapan (kimse) Birleşik Sözler dış satımcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ticaret — is., Ar. ticāret 1) Ürün, mal vb. alım satımı Ne ziraat ne ticaret için kâfi nüfus kaldı. F. R. Atay 2) Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği Yolcuların çoğu çıkmış, artık ticareti dönüşe bıraktım. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Bu etkinlikle… … Çağatay Osmanlı Sözlük