doğrulmak

doğrulmak
nsz
1) Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
2) Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek

Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum.

- R. N. Güntekin
3) -e Yönelmek

Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu.

- S. F. Abasıyanık
4) mec. Yeniden güçlenmek, kalkınmak
5) hlk. Para sağlanmak, kazanılmak

Nasıl, gündelik doğruldu mu?


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • togrumak — doğrulmak, yönelmek. I I, 80 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • doğrulma — is. Doğrulmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • könmek — düzelmek, doğrulmak; yola gelmek;inkârdan sonra ikrar etmek;yola ç ıkmak II, 29, 30, 199 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”