- kalkmak
- nsz, -ar
1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak
Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.
2) -den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmakAnnem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı.
- H. Z. Uşaklıgil3) -den Uyanarak yataktan ayrılmakİstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım.
- Ö. Seyfettin4) Yukarı doğru yükselmekTerazinin bir gözü inince öbürü kalkar.
5) Taşıtlar yola çıkmakTren saat onda kalktı.
6) -den Uçmak, havalanmakUçak pistten kalktı.
7) Yerinden ayrılıp yol almaya başlamakÇıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta!
- O. C. Kaygılı8) -e Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almakAt, art ayakları üzerine kalktı.
9) Kabarmak, ayrılmakMasanın kaplaması kalktı.
10) Derlenip götürülmekNe zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil.
- M. Ş. Esendal11) Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmekHasta bir haftaya kadar kalkar.
12) Varlığı, hayatı son bulmakHalifelik kalktı.
13) -den Yok olmak, artık bulunmamakOrtalıktan kar kalkınca...
14) -e Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmekGözlüklerini takmadan okumaya kalktı.
- N. Cumalı15) Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmakYasanın bu maddesi kalktı.
16) Uygulanmaz olmakSıkıyönetim kalktı.
17) Güncelliğini yitirmekBu âdet çoktan kalktı.
18) -e Bir durumdan başka bir duruma geçmekTırısa kalkmak.
Dörtnala kalkmak.
19) -den, -e Başka yere gitmek, taşınmakO yıl, çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı.
- N. Cumalı20) -e Ayakta beklemekMektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun.
- F. R. AtayBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.