- akşamüstü
- zf.
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken
Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración … Wikipedia Español
Yunus-Nadi-Preis — Der Yunus Nadi Preis (türkisch: Yunus Nadi Ödülleri) ist ein seit 1946 vergebener Literaturpreis in der Türkei. Er ist der älteste noch stattfindende Literaturwettbewerb des Landes.[1] Benannt ist er nach dem türkischen Journalisten Yunus Nadi… … Deutsch Wikipedia
Yunus Nadi Ödülleri — Der Yunus Nadi Preis (türkisch: Yunus Nadi Ödülleri) ist ein seit 1946 vergebener Literaturpreis in der Türkei. Er ist der älteste noch stattfindende Literaturwettbewerb des Landes.[1] Benannt ist er nach dem türkischen Journalisten Yunus Nadi… … Deutsch Wikipedia
akşam — is. 1) Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri 2) Gece Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine... Y. K. Karaosmanoğlu 3) Akşam ezanı 4) Akşam namazı Birleşik Sözler akşam azadı akşam ezanı akşam gazetesi akşam güneşi … Çağatay Osmanlı Sözlük
akşamüzeri — zf. Akşamüstü … Çağatay Osmanlı Sözlük
basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kepenk — is., gi İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık. Y. Z. Ortaç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kepenk kapatmak kepenk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mamure — is., esk., Ar. maˁmūre Bayındır yer, bayındırlık Şu kıraç dağın teras biçiminde kesilmiş tepesinde benim, kaç akşamüstü, büyük hisarlar üstüne kurulmuş, saraylı, kuleli kaç masal mamuresi seyrettiğimi bilemezsiniz. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mendil — is., Ar. mendīl 1) Burun ve ter silmekte, el ve yüz kurulamakta kullanılan küçük, kare biçiminde dokuma veya yumuşak, ince kâğıt Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Y. K. Beyatlı 2) İçine bazı şeyler konulan dokuma, yağlık Sabahleyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük