dolamak

dolamak
-i, -e
1) İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak
2) Sarmak, kavuşturmak

Kollarını boynuma doladı, dizlerime oturmuştu.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • parmağına dolamak — bir konuyu, bir kimseyi ele alıp sürekli uğraşmak, diline dolamak Çarşının alaycıları, gevezeleri ... Halil in yüreğinin yandığını anlayınca onu parmaklarına doladılar, ateşini körüklemeye başladılar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diline dolamak (veya takmak) — 1) aynı şeyi durmadan ve her yerde tekrarlamak Bu aydınlardan bazılarının son zamanlarda dillerine doladıkları bir hikmet var. O. V. Kanık 2) bir kimseyi her yerde kötülemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına dolamak — musallat etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • List of English words of Turkic origin — This is a list of words that have entered into the English language from the Turkic languages. Many of them came via traders and soldiers from and in the Ottoman Empire. There are some Turkic words as well, most of them entered English via the… …   Wikipedia

  • dolman — /dohl meuhn, dol /, n., pl. dolmans. 1. a woman s mantle with capelike arm pieces instead of sleeves. 2. a long outer robe worn by Turks. [1575 85; syncopated var. of DOLIMAN, DOLYMAN < Turk dolaman (obs.), deriv. of dolamak to wind round] * * * …   Universalium

  • Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число …   Википедия

  • ντολμάν — και ντολαμάν, το επιχιτώνιο εφαρμοστό γύρω από τη μέση το οποίο κοσμείται με σειρήτια. [ΕΤΥΜΟΛ. < τουρκ. dolama «τύλιγμα» < dolamak «τυλίγω». Βλ. και ντολαμάς] …   Dictionary of Greek

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolama — is. 1) Dolamak işi 2) Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük 3) Poşu Başıma bir dolama sarıp vardım hocanın durağına. T. Oflazoğlu 4) mim. Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi 5) tıp Tırnak yöresindeki… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”