- dolaşmak
- nsz
1) Gezmek, gezinmek
Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor.
- M. Ş. Esendal2) Doğru gitmeyip yolu uzatmakBu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız.
3) Dönüp başka bir yönden gelmekDolaş da arka kapıdan gel.
4) Kan, damarlarda yer değiştirmekDamarlarında aynı kan dolaşıyor.
5) Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmekSaçları taranmamaktan dolaşmış.
6) -i Bir yeri belli bir amaçla gezmekMüzeleri dolaşmak.
7) Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek8) Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek9) müz. Gezinmek10) mec. Çok kimse tarafından söylenmek11) mec. BelirmekBaşında dolaşan bir tehlikeden bahsediyorum.
- Y. K. KaraosmanoğluBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.