arma donatmak — den. armayı yerli yerine koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sofra donatmak — sofraya bol ve türlü yiyecekler koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
teçhiz etmek — donatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arma — is., İt. arma 1) Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun 2) den. Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiçeklemek — i 1) Çiçek dikmek 2) Çiçekle donatmak Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri. F. N. Çamlıbel … Çağatay Osmanlı Sözlük
donatma — is. Donatmak işi, teçhiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sofra — is., Ar. sufre 1) Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı. R. N. Güntekin 2) Birlikte yemek yiyenlerin tümü Bizim sofra çok şendir. 3) Genellikle tekerlek biçiminde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
süslemek — i 1) Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar. S. F. Abasıyanık 2) mec. Söz oyunlarıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
allamak pullamak — süslemek, donatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
giydirip kuşatmak — temiz, yeni giysilerle donatmak O da kendisinden yirmi yaş küçük arabacısını sevmiş, nikâhla varmış, bu arabacıyı giydirip kuşatmış, âlâ bir bey yapmıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük