- giydirip kuşatmak
- temiz, yeni giysilerle donatmak
O da kendisinden yirmi yaş küçük arabacısını sevmiş, nikâhla varmış, bu arabacıyı giydirip kuşatmış, âlâ bir bey yapmıştı.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O da kendisinden yirmi yaş küçük arabacısını sevmiş, nikâhla varmış, bu arabacıyı giydirip kuşatmış, âlâ bir bey yapmıştı.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
giydirmek — e 1) Giyme işini yaptırmak Derhâl hamama soktu, sırtına temiz bir elbise giydirip huzura çıkardı. H. Taner 2) mec. Ağır sözler söylemek, hakaret etmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller giydirip kuşatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük