- dökümlü
- sf.
Niteliğinden ötürü kolayca istenilen biçim verilebilen (kumaş)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
degaje yaka — is. Dökümlü, hafif açık, serbest yaka … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökük — sf., ğü 1) Dökülmüş Başasistanın saçları dökük olduğundan onu doçent filan sanıyordu. H. Taner 2) Çok eskimiş 3) Dökümlü Birleşik Sözler kırık dökük yıkık dökük … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
döküm — is. 1) Kalıba dökme işi ve bunun yapılış yöntemi 2) Kumaşın dökümlü olma niteliği 3) Bir şeyi ayrıntılı olarak ortaya koyma Hesabın dökümü. 4) Dökülme zamanı Yaprak dökümü. 5) sf. Kalıba dökülerek yapılan Birleşik Sözler dökümevi dökümhane yaprak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şapşal yaka — is. Dökümlü ve geniş yaka … Çağatay Osmanlı Sözlük