- durulmak
- 1.
Durma işi yapılmak2. nsz
Mor dağlara karargâhlar kurulur / Eteğinde bölük bölük durulur.
- B. S. Erdoğan1) Duru duruma gelmekBulanık su duruldu.
2) Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmakKar ve fırtına durulmuş, hava birden açıvermişti.
- H. Taner3) mec. Uslanmak, sakinleşmekCanı yanan kısrak acı bir kişneme salıverdikten sonra birdenbire duruldu.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.