- duvar saati
- is.
Duvara asılı saat
Gözlerini açınca karyolasının karşısındaki duvar saatine baktı.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gözlerini açınca karyolasının karşısındaki duvar saatine baktı.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
duvar — is., Far. dīvār 1) Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem 2) Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel Karabaş, bostan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat — is., ti, Ar. sāˁat 1) Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası Karabalçıklı çiftliği kasabadan sıkı yürüyüşlerle bir saat çeker. R. N. Güntekin 2) Vakit, zaman Oyuncular meyus olmayarak gene saati… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dededen kalma — sf. Çok eski dönemlerden beri kullanılan Dededen kalma ihtiyar duvar saati, bire tam beş kalayı gösteriyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
montür — is., Fr. monture 1) Çeşitli takılarda taşın yerleştirildiği çerçeve 2) Vazo, duvar saati, ayna vb. eşyayı korumak veya kullanışını kolaylaştırmak için yapılan metal, bronz, gümüş çerçeve veya örgü … Çağatay Osmanlı Sözlük
konsol — is., Fr. console 1) Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli mobilya Mektupları götürmüş konsolun üzerine koyuyordu. T. Buğra 2) mim. Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, diğer bölümleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük