- dürmek
- -i, -er
1) Bir şeyi kıvırıp silindir biçiminde kendi üzerine sarmak
Kâğıdı dürmek. Halıyı dürmek.
2) Bir şeyi üst üste katlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kâğıdı dürmek. Halıyı dürmek.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dürmek — katlamak ,oradan kaldırmak,tostoparlak yapmak … Beypazari ağzindan sözcükler
defterini dürmek — 1) öldürmek Bir gün senin defterini dürerler bir eyyam gelir. Yunus Emre 2) işine son vermek, işten çıkarmak 3) başarısını kıskanarak yükselmesine engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıgmak — dürmek, çıkınlamak, bağlamak, II, 14, 15 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
türmek — dürmek II, 7, 39 kadınbudu denllen yemek, dürüm. I, 396, 477; II, 106 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DÜRUC — Dürmek. * Geçmek. * Koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
defter — is., Ar. defter Genellikle hafif bir kapak içerisinde, yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı. S. Derviş Birleşik Sözler defter emini defterhane defterihakani… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dürme — is. 1) Dürmek işi 2) İçine peynir, kıyma vb. konularak yenilen pişmiş yufka, gözleme 3) hlk. Lahana … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarmak — i, ar 1) Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek 2) Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek Ordu düşmanı sardı. 3) Dolayında yer almak 4) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
türünmek — kendi başına dürmek. II, 145 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ASB — Bağlamak. * Sağlam olarak dürmek. * İmâme, sarık. * Yemen de yapılır bir nevi kumaş. * Firavun atı adı verilen bir deniz canavarının dişisi. * Kurumak. * Kızarmak. * Sarmaşık. * Sargı, bağ. * Mendil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük