- alacak
- is., -ğı
1) Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı
Bütün alacaklarımı topladım.
2) Alınması gerekli şeyÇarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım.
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alacak verecek — is., ği Alışveriş ilişkisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
can alacak nokta (veya yer) — bir şeyin en önemli yeri Susunuz, dedi, beyhude, ... yoruluyorsunuz can alacak noktayı unutuyoruz. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
arı bal alacak çiçeği bilir — işini bilen kimse nereye başvuracağını bilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak) — çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek, bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefen alacak kişi yüzünden belli olur — bir kimsenin herhangi bir eyleme girişeceği, o eyleme girişmesini zorunlu kılan durumlardan anlaşılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan alacak damarı bilmek — nereden veya kimden çıkar sağlanabileceğini bilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesabı kapamak — alacak verecek bırakmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
algu — alacak I, 341 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alım — alacak; borç, I, 44, 75, 168,188, 209, 294; I I, 72, 96,159,176,185, 214, 294; III, 184, 251 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alışmak — alacak almakta yardım etmek I, 188 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini