alacak verecek

alacak verecek
is., -ği
Alışveriş ilişkisi
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • alacak — is., ğı 1) Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı Bütün alacaklarımı topladım. 2) Alınması gerekli şey Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım. Birleşik Sözler alacak verecek Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • verecek — is., ği Birine verilmesi gereken para, borç, alacak karşıtı Birleşik Sözler alacak verecek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hesabı kapamak — alacak verecek bırakmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aklama belgesi — is., huk. Alacak verecek kalmadığını gösteren belge, ibraname …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cari hesap — is., bı, tic. İki taraf arasında sürüp giden alacak verecek işlemlerinin tutulan hesabı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hukuk — is., ç., Ar. ḥuḳūḳ 1) Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez. P. Safa 2) Bu yasaları konu alan bilim Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası hukuka… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ödeşmek — nsz, le 1) Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak 2) Karşılık olarak benzer iş, hareket yapıp veya bir şey verip borçlu kalmamak İçinden, yarın paydosu biraz erken çalar, ödeşiriz, diye düşündü. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BİLANÇO — ing. Ticarî bir müessesenin muayyen bir devre sonunda alacak verecek durumunu göstermek üzere meydana getirdiği cetvel. * Mc: Herhangi bir işte belirli bir müddet sonundaki iyi ve kötü neticelerin karşılıklı durumu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İBRANAME — Alacaklı kimse tarafından alacak ve verecek kalmadığına dair verilen kâğıt. İbrâ senedi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”