edalı

edalı
sf.
1) Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan
2) Tavırları hoş olan, nazlı, işveli

Edalı bir kadın.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • ėdalinis — ėdalìnis, ė adj. (2), ė̃dalinis (1) skiriamas ėdalui laikyti, krėsti, nešti: Ėdalìnis lovys DŽ. Ė̃dalinė rėčka Jnšk …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • Ayaan Hirsi Ali — Infobox Person name = Ayaan Hirsi Ali image size = 200px caption = birth date = birth date and age|1969|11|13|mf=y birth place = Mogadishu, Somalia known for = Submission The Caged Virgin Infidel occupation = politician, writer party = People s… …   Wikipedia

  • Eda (given name) — Infobox Given Name Revised name = Eda imagesize= caption= pronunciation= gender = Female meaning = good manner or behavior region = language = Turkish; origin = related names = footnotes = Eda is a popular Turkish given name for girls, meaning… …   Wikipedia

  • Ali Rıfat Çağatay — (1867 1935) was a Turkish composer, oud virtuoso and academic, who served as the founding president of the Türk Musikisi Ocağı (The Institute for Turkish Music) and the long term president of the Şark Musiki Cemiyeti (The Society for Eastern… …   Wikipedia

  • abartık — sf., ğı Abartılmış Bu sözler, günümüz için eskimiş ve abartık edalı olabilir. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baylan — sf., hlk. Nazlı O akşam, sesi baylan, hayli edalı bir hanıma dediğim gibi ... A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işveli — sf. Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nazlı — sf. 1) Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı Nazlı mı nazlı, süzüm süzüm süzülen bir kız çocuğuydu. T. Buğra 2) Üstüne titrenilen, değer verilen Ben çocukluğumdan beri gayet nazlı büyüdüm. P. Safa 3) Özen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şiveli — sf. 1) Nazlı, edalı 2) Konuşması şive özelliği taşıyan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dıbır dıbır yürümek — hafif ve düzenli biçimde ses çıkararak yürümek Görevlilerin edalı ve dıbır dıbır yürüyüşleri bir geçit töreni izlenimini verir. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”