- eğilimli
- sf.
Eğilimi olan, istekli, meyyal, mailBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sağ eğilimli — sf. Dünya görüşü sağcılığa, muhafazakârlığa yatkın olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sol eğilimli — sf. Dünya görüşü solculuğa yatkın olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldatılabilmek — nsz Aldatılmaya eğilimli olmak, kolayca aldatılmak, aldatılma olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
faşizan — sf., Fr. fascisant Faşist eğilimli … Çağatay Osmanlı Sözlük
holigan — is., sp., İng. hooligan Özellikle futbolda fanatizmi besleyen, aşırı davranışlarda bulunan ve çevreye zarar vermeye eğilimli taraftar, serseri, hayta … Çağatay Osmanlı Sözlük
meyyal — sf., li, esk., Ar. meyyāl Eğilimli, eğimli Kuraldı, semizliğe meyyal bir bünyedeydi. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağ — 1. sf. 1) Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu. Ö. Seyfettin 2) is. Bu taraftaki yön Sağa dönmek. Sağdan yürümek. 3) Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş) 4) is., sp.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sol — 1. is. Peru para birimi 2. sf. 1) Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı Sol el. Sol kulak. 2) is. Bu taraftaki yön Sola dönmek. 3) is. Sosyalizme yakın görüşte olan grup 4) is., sp. Boksta sol yumrukla vuruş Birleşik Sözler sol açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatkın — sf. 1) Bir yana eğilmiş, yatık 2) Çok durmaktan sağlamlığını yitirmiş, çürük Yatkın mal. Yatkın kumaş. 3) Bir işte yeteneği, becerisi olan Dolap çevirmeye, şantaj mesleğine ne kadar yatkın, ne kadar elverişli idi ise bu yeni konusunda da öyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
heves etmek — bir şeye karşı istek duymak, eğilimli olmak Birçoklarının bu havaya uydukları ve artık refahlarını devlet kapılarının dışında aramaya heves ettikleri zamanlardı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük