eğilim

eğilim
is.
1) Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül

İnsanoğlunun, yaradılıştan medeniliğe eğilimi vardır.

- N. Ataç
2) Para piyasalarında zamanla oluşan değişim, alım satım işlemleriyle ilgili iniş çıkış seyri

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • meyil — (A.) [ ﻞﻴﻡ ] istek, eğilim. ♦ meyil vermek eğilim göstermek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • Workers Vanguard Party of Kurdistan — (in Kurdish: Partîya Pêşeng a Karkerî Kurdistan , PPKK, in Turkish: Kürdistan Öncü İşçi Partisi ) was an Kurdish underground political party in Turkey.The party was founded on April 22, 1975.PPKK published Pêşeng .In 1992 PPKK merged with… …   Wikipedia

  • Kanal Avrupa — ( deutsche Übersetzung: Kanal Europa ) ist ein Fernsehsender, der europaweit ein 24 stündiges Vollprogramm in türkischer Sprache aussendet. Kanal Avrupa ist ein Unternehmen der Akbas Media Company GmbH. Gegründet wurde der Sender Anfang 2005 in… …   Deutsch Wikipedia

  • çekimser — sf. Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan (kimse), müstenkif …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duygulanım — is. 1) Etkilenme, duygulanma Ona en azından iyi duygulanımlar vermem gerekirken üzüyorum onu. E. Bener 2) fel. Duyarlığın harekete geçişi 3) fel. Bir ruh durumunun dış sebeplerle değişmesi 4) fel. Tutkudan daha düzenli ancak daha güçsüz olan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heves — is., Ar. heves 1) İstek, eğilim, arzu, şevk Küçüklüğünden beri bütün hevesi bahriyede idi. H. Taner 2) Gelip geçici istek Yoksa ona karşı geçici bir heves mi duyuyor. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller heves etmek hevesine düşmek hevesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heveslenmek — e İsteklenmek, heves etmek, çok istemek, eğilim duymak Millet vergi vermeye heveslenmelidir. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istek — is., ği 1) Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. Ç. Altan 2) Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep Bu adamın istekleri bitmiyor. 3) dbl. İstek ve niyet kavramı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • meyil — is., yli, Ar. meyl 1) Eğiklik, eğim, akıntı Fazılpaşa Yokuşu nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır. H. E. Adıvar 2) Eğilim, temayül 3) mec. İlgi, gönül verme Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”