eksik

eksik
sf., -ği
1) Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

2) Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat
3) Az

Arada can sıkıntısından doğma kavgalar da hiç eksik değil...

- R. N. Güntekin
4) is. İhtiyaç duyulan şey

Aklı sıra bu eksiğini biraz olsun doldurmaya çalışıyor.

- H. Taner
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • eksik — èksik (jèksik) prid. <indekl.> DEFINICIJA reg. koji je nedostatan, nepotpun, manjkav, načet [eksik mjera = nepotpuna mjera] ETIMOLOGIJA tur …   Hrvatski jezični portal

  • eksik gedik — is., ği Ufak tefek gereksinimler Bu inkılabın hiçbir noktasında eksik gedik bırakmayacağız. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller eksik gedik kapamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik etmemek — 1) her zaman bulundurmak Sağ gözünden, güneş vurdukça sağa sola yansıyan tek gözlüğünü eksik etmezdi. A. İlhan 2) her zaman söylemek Bu sözü ağzından eksik etmez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik olmamak — her vakit ve her fırsatta bulunmak Bir ufak sac mangal, kış yaz önünden eksik olmaz. M. Ş. Esendal Köyde Nevin i sevenler de eksik değildi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik artık — zf. Biraz eksik veya fazla olarak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik olmasın — sağ olsun, var olsun anlamında birine karşı hoşnutluk bildiren söz Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik olsun — 1) gereği yok anlamında kullanılan bir söz Böyle yardım eksik olsun. 2) ölsün! anlamında kullanılan bir ilenme sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik etek — is., ği, hlk. Kadın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik çıkmak — tartı veya ölçünün tam olmadığı görülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksik gedik kapamak — ufak tefek gereksinimleri karşılamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”