- ekşi yüz
- is.
Ekşi surat
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekşi — sf. 1) Sirke veya limon tadında olan 2) is. Bu tadı veren şey Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış. 3) mec. Uygunsuz, yakışıksız Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. H. Taner Birleşik Sözler ekşi elma ekşi kiraz ekşikulak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekşi surat — is. Küskünlük veya hoşnutsuzluk anlatan yüz, ekşi yüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
burkı — ekşi yüz, kırışık I, 18, 427 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KATB — (Katub) Daim çatık çehreli, ekşi yüz. * Bir kimseyi darıltmak, gücendirmek. * Birikmek, biriktirmek, doldurmak. * Dolu çuval taşımak, götürmek için hazırlamak. * Arslan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mayhoş — sf., Far. mey + ḫoş 1) Tadı şekerli ve az ekşi olan Mayhoş bir şerbet. 2) mec. Bozulmuş veya bozulmaya yüz tutmuş olan (dostluk ilişkisi) Onların araları mayhoş. Bugünlerde aramız mayhoş bir durum aldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sayı — is., mat. 1) Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet Bir, beş, yüz, birer sayıdır. 2) Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
surat — is., tkz., Ar. ṣūret 1) Yüz (II) Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. A. İlhan 2) mec. Somurtkanlık, asık yüzlülük 3) mec. Soğuk davranma Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük