- eli sıkı
- sf.
Cimri
Senin gibi elleri sıkı birkaç pansiyonerimiz daha vardır.
- H. R. Gürpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Senin gibi elleri sıkı birkaç pansiyonerimiz daha vardır.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sıkı — sf. 1) Dar Sıkı bir kemer. 2) İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan Sıkı bir denk. 3) Zorlu, güçlü ve etkili En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. B. Felek 4) Dikkatli, titiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ebicci — eli sıkı, azar azar veren … Beypazari ağzindan sözcükler
gırs — eli sıkı, cimri … Beypazari ağzindan sözcükler
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cimri — sf. Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesabi — sf., esk., Ar. ḥisābī Hesabını iyi bilen, eli sıkı, hesaplı … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuzdan (bir) kıl çekmek (veya koparmak) — sevilmeyen veya eli sıkı olan birinden bir şey alabilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİSABÎ — Hesabını iyi bilen. * Mc: Tamahkâr, cimri, hasis, eli sıkı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMSİK — Çok imsak eden, eli sıkı, bahil. * Bir şeye sağlam yapışan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sıkra — cimri, eli sıkı … Beypazari ağzindan sözcükler