enlemesine

enlemesine
zf.
Eni boyuna göre daha fazla olarak

Bina sekiz köşeliydi, enlemesine yapılmış olan asıl kahvehaneye birkaç merdivenle çıkılırdı.

- S. Birsel

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • dikine — zf. 1) Dikey olarak, diklemesine Alnı da bir enlemesine, bir dikine kırış kırış oluyordu. T. Buğra 2) mec. İnadına Birleşik Sözler dikine tıraş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dikine gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dingil — is. 1) Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız. R. N. Güntekin 2) sf., argo Aptal, salak 3) sf., argo Kaba… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kesit — is. 1) Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey Ağacın kesiti. 2) Bir toplumun bölümü, kesim 3) Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç 4) mat. Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Malta palamudu — is., hay. b. Uskumrugillerden, ılık ve sıcak denizlerde yaşayan, üzerinde enlemesine mavi çizgiler bulunan, gri renkli bir balık (Naucrates ductor) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arkag — argaç; bez, halı, kilim gibi şeyler dokunurken enlemesine atılan ip veya iplik, I, 118 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”