- enlice
- sf.
Eni biraz geniş
Enlice bir kumaş parçası.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Enlice bir kumaş parçası.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boyun bağı — is. 1) Gömlek yakasının altından geçirilip süs olarak bağlanan uzun, enlice kumaş parçası Arkadaşım boyun bağı ve yakasını çözdü, göğsünü açtı. P. Safa 2) Kravat … Çağatay Osmanlı Sözlük
davul — is., müz., Ar. ṭabl Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı, bateri Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay Birleşik Sözler davultozu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolan — is. 1) At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. N. Cumalı 2) Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahta — is., Far. taḫte 1) Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç Çam tahtası. Gürgen tahtası. 2) sf. Bu ağaçtan yapılmış Bilet toplanan tahta parmaklıktan geçtik. Ö. Seyfettin 3) Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme Yeni silinmiş tahtalar birkaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
DAFR — Saçı ve ona benzer şeyleri enlice örmek ve dokumak. * Vakarla yürümek. * Def etmek, kovmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VİŞAH — (Vüşâh) Eskiden kadınların mücevherlerle süsleyip boynundan ve koltukları altından bağladıkları enlice bez veya meşin parçası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük