alçak

alçak
sf., -ğı
1) Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı

Alçak tavanlı bir oda.

2) Aşağı olan, yüksek olmayan (yer)
3) Kısa (boy)

Alçak boylu bir adam.

4) mec. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain

Vatan hizmetinden kaçanlar alçaktır.

Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar — alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisini herkesten üstün gören sevilmez ve toplum içinde iyi bir yer edinemez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak gönüllü — sf. Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), mütevazı Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak gönüllülük — is., ğü Alçak gönüllü olma durumu, mahviyet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak — yumuşak huylu, ince ki;i, uslu I, 41,100 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • alçak — bir kötü sıfat …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • alçak basınç — is., cı, meteor. Barometrede 760 mm altında bulunan, kötü havayı işaret eden hava durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak gerilim — is., fiz. 1) Düşük voltajlı elektrik hattı 2) tek. Etki değeri bin volta kadar olan elektrik potansiyeli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak kabartma — is. Heykel sanatında, yüzeyindeki çıkıntısı az olan kabartma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak ses — is. 1) Hafif ses 2) müz. Kalın ses …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak yaylak — is., ğı, coğ. Devamlı oturma bölgesinde, normal tahıl ziraatı yapılan alanların bitişiğinde genellikle deniz seviyesinden 900 1200 m yükseklikteki yaylak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”