eritmek — eritmek. I, 208bkz: erütmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kalbini eritmek — acımasını sağlamak, yumuşatmak Edebiyat hocamız Ali Bey in kalbini eritecek bir konu seçmeli, acıklı bir tarzda yazmalı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğini eritmek (veya sızlatmak) — çok üzmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
erütmek — eritmek I, 208bkz: eritmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ergürmek — eritmek. I, 227; I I, 198 erişmek, vaktinde yetişmek I, 227, 228 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
FEŞŞ — Eritmek. * Süt sağmak. * Çıkarmak. * Yabani olan keçiboynuzu ağacının yemişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İZABE — Eritmek, eritilmek. Su gibi akıcı hale koymak. Yumuşatmak. Islah etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çamaşır sodası — is., hlk. Beyaz çamaşırların yoğun veya asitli kirlerini eritmek için kullanılan sodyum karbonat … Çağatay Osmanlı Sözlük
eritme — is. 1) Eritmek işi 2) fiz. Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi 3) sf. Eritilerek elde edilen Birleşik Sözler eritme peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezmek — i, er 1) Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. E. B. Koryürek 2) Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük