- erken bahar
- is.
İlkbahar
Niyetimiz erken baharın ılıklık ve tazeliği içinde yemek yemek, uzanıp yatmaktı.
- B. Felek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Niyetimiz erken baharın ılıklık ve tazeliği içinde yemek yemek, uzanıp yatmaktı.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
erken — zf. 1) Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı Sakın geç kalma, erken gel. A. Rasim 2) Sabahın ilk saatleri Birleşik Sözler erken bahar erken bunama erken uyarı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller erken kalkan yol alır, er evlenen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahar — 1. is., gök b., Far. bahār 1) İlkbahar Biz çiçeği bahardan bahara görürüz. T. Buğra 2) Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar 3) mec. Gençlik dönemi Birleşik Sözler bahar bayramı bahar dönemi bahar nezlesi erken bahar … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración … Wikipedia Español
dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… … Çağatay Osmanlı Sözlük