esnasında

esnasında
zf.
Sırasında, olduğu anda

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • bayılttırmak — i Bayılmasına yol açmak, bayılmasını sağlamak Ameliyat esnasında katiyen kendisini bayılttırmaz. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğuşma — is. Boğuşmak işi Ne çare ki boğuşma esnasında o da birkaç yerinden yaralanmış. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gazve — is., esk., Ar. ġazve 1) Arap aşiretleri arasında yapılan savaş İki aşiret, bir gazve esnasında çarpışmışlar. F. R. Atay 2) din b. Din uğruna yapılan savaş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iken — zf. Esnasında, ... dığı / diği hâlde, ... dığı / diği zaman Dil bizim dilimiz iken, kitabımız bizim yabancımız olmuştu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keşmekeş — is., Far. keşmekeş Karışık olma durumu, karışıklık O keşmekeş esnasında arkadaşlarını bile görememişlerdi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • merkez — is., Ar. merkez 1) Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri 2) Bir işin öğretildiği yer Er eğitim merkezi. 3) Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. Y. K.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mihr — is., huk., esk., Ar. mehr Müslüman bir erkeğin nikâh esnasında eşine vermeyi kabullendiği mal veya para …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söylev — is. Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe Genel sekreter, heykelin önünde verdiği söylev esnasında, biraz evvel kurdeleyi kestiği makasla oynarken parmağını kanatmıştı. R. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • varaka — is., esk., Ar. varaḳa Varak Vazife esnasında hakaret diye zabıt varakası tutabilirdi. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bökürakçi — moharebe esnasında yemin ve yesare tertib edilen asker, nizam, tabur …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”