- aldatılmak
- nsz
Aldatma işine konu olmak
Aldatılmak bir kadın için ne müthiş şey, takdir edersiniz.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Aldatılmak bir kadın için ne müthiş şey, takdir edersiniz.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
oltaya gelmek — aldatılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
faka basmak — aldatılmak, tuzağa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolaba girmek (veya gelmek) — aldatılmak, oyuna gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihanete uğramak — aldatılmak, sadakatsizlik görmek Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kündeye getirilmek — aldatılmak, tuzağa düşürülmek Akıllı bir evlat olan Ali Harun Bey, annesinin böyle bir kündeye getirilmesini hazmedemez. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık yemek — aldatılmak, kazıklanmak O levhayı görünce istediği parayı verip afiyetle kazığı yiyerek çıkarsın. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyuna gelmek — aldatılmak Bir oyuna geldin, onuruna yediremiyorsun. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldatılabilmek — nsz Aldatılmaya eğilimli olmak, kolayca aldatılmak, aldatılma olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldatılma — is. Aldatılmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuzlanmak — nsz 1) Boynuzu çıkmak 2) Boynuz batırılmak, boynuz yarası almak 3) mec. Karısı veya bir kadın yakını tarafından aldatılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük